İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİNDE OLASI SU KRİZLERİ AYDINDA MASAYA YATIRILDI
Derneğimiz (TZD) Aydın Şubesi tarafından “İklim Değişikliği Sürecinde Olası Su Krizleri ve Çözüm Önerileri” konulu tarımsal panel düzenlendi. 24.01.2025 tarih ve 13:30-19:00 saatleri aralığında Aydın İli Efeler İlçesi Nevzat BİÇER toplantı salonunda düzenlenen panele Derneğimiz Örgütlenme Sekreteri ve İzmir Şube Başkanı İlker AĞIN, Aydın İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Ali Rüstem ŞANLI, Aydın ili Efeler İlçesi Ziraat Odası Başkanı Mehmet KENDİRLİOĞLU, Tarım Orkam-Sen Aydın Şube Başkanı Özkan AYDEMİR, Aydın Yörük Efe Kültür Derneği Başkanı Mevlüt KENAR, Didim Balıkçılar Derneği Başkanı Ahmet SATILMIŞ, derneğimiz Aydın ve İzmir Şubesi üyeleri, çiftçi ve üreticiler ile geniş katılım sağlandı.
İklim değişikliği ve su kıtlığının olumsuz etkilerini, önümüzdeki süreçlerde daha da yoğun bir şekilde hissedeceğimizin altını çizmek ve farkındalık yaratmak amacı ile düzenlenen etkinlikte panelist olarak, İzmir Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Handan ATAOL ÖLMEZ, Aydın Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Hüseyin ERDİKLİ, Aydın Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Fatih ALTIN, Özel Sektörden Ziraat Yüksek Mühendisi Adnan SÜLLÜ, TKDK Aydın Koordinatörlüğünden İletişim Uzmanı Derya DAYSAL, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden aynı zamanda derneğimiz üyesi Ziraat Mühendisi Fethi BARAN konunun detaylı bir şekilde anlatılması ve anlaşılması üzerinde detaylı sunumları ile katkıda bulundu. İklim değişikliği sürecinde Zeytin, Pamuk, İncir, Kestane gibi pek çok tarım ürünün verim kayıpları yaşamaması adına alınabilecek önlemlerinde anlatıldığı panelde yenilikçi ve akıllı sulama sistemleri ile bu sulama sistemlerine verilen desteklemelere de detaylıca yer verildi.
Panelin amacı ve önemine binaen Aydın Şube Başkanı Erdem TUSU yaptığı açılış konuşmasında “Hem suyumuzu korumak zorundayız hem de toprağımızı korumak zorundayız. Geçtiğimiz yıllarda pek çok tarım üründe su noksanlığı yaşadık. Zeytinlik alanlarımızı tam olarak sulayamadık, Pamuk alanlarımızı tam olarak sulayamadık. Bu noksanlığın sebebi iklimin değişmesinden mütevellit suyun ve yağışların az olması. Barajlarımızda biriken suyun az olması, yeraltı sularımızın daha derinlere çekilmesi hem de sulama sistemlerindeki modernizasyonu zamanında yapamamış olmamız. Yani biz sulama modernizasyon da biraz geç kaldık. Burada benim dikkat çekmek istediğim konu şu ki, bizim Tepe havuzu sayımızı artırmamız gerekiyor. Tepe havuzları dört önemli ve büyük etkiye sahip. Birinci büyük etki orman yangınlarıyla mücadele. Eğer Tepe havuzu sayımızı artırırsak ne kadar ve nerede orman yangını çıkarsa müdahale etme şansımız o kadar hızlı olacak. Yakın bir mesafede Tepe havuzumuz varsa sizin buna müdahale etme şansınız daha yüksek. İkinci etki eğer biz bu tepe havuzlarında su tutmayı başarırsak yani Tepe havuzunu su tutuyoruz ise biz bunu tarımsal sulama suyu olarak da kullanabiliriz. Hayvancılık yapan çok fazla dağ köyümüz var. Bunlar hayvanları sulamak için yüzlerce metre veya onlarca kilometre su taşımak zorunda kalıyorlar. Onların taşıması gereken su miktarını ayaklarında bulundurarak zaman ve paradan tasarruf etmiş oluruz. Yağışlarımız iklim değişikliği sebebi ile hızlı ve düzensiz. Hızlı yağan yağmurlar dağların eteklerinden aşağıya süzülüp gidiyor. Tepe havuzları suyun frenlenmesinde bir bariyer görevi görebiliyor. Tepelerde yağan yağmurları Tepe havuzlarında biriktirerek suyun toprak altına işlemesini sağlayabiliyoruz. Üçüncü büyük etkisi de budur. Yeraltı sularını beslemek. Dördüncü etkisi de turistik etkisidir. Çünkü su tutabilen tepe havuzlarının etrafında piknik yapılabilecek, ailecek vakit geçirilebilecek hafta sonlarını geçirebilecek alanlar oluşturulabilir. Bu aynı zamanda vilayetin tanıtım faaliyetlerine de olumlu bir etki yapar diye düşünüyorum. Bu dört büyük etkiyi değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.